Ezgi Türkmen

Hepimizin olduğu gibi benim de mihenk taşım olan, zaman çizgimi öncesi ve sonrası olarak ayıran anlarım var. StarDogs ile tanışmam da kesinlikle o kıymetli anlardan birisidir.

Hepsi tercihi olmayan sebeplerle evdeki köpek sayısının 4‘e, kedi sayısının da 6‘ya çıktığı bir dönemdi. Yıllardır hayatımı paylaştığım köpeğim Maya’nın; uyumlu, keyifli, temel komutlara hakim, tuvalet eğitimi olan bir yoldaş olmasından kaynaklı olsa gerek bir süre bu durumu yoluna koyabilirim sandım ama koyamadım.

Bir noktada çaresizce eğitmen aramaya başladım. “Pozitif eğitim en iyisi.” Evet çoğunuz gibi bunu duymuş ancak pozitif eğitim ile geleneksel eğitimi birbirinden ayırd edememiştim demek ki pozitif olduğunu söyleyen geleneksel bir eğitmenle anlaştım.

Ezgi Türkmen - StarDogs

Elbette ki bu sonuca gerçek pozitif eğitimle tanıştığımda ulaşabildim. Metodlarının katılığını “köpeklerinizin iyiliği için” maskesi ile yumuşatmaya çalışsa da bir şeyler içimize sinmiyordu. Evet aleni bir şiddet yoktu ama köpeklerimizin gözünde gördüğümüz bir huzursuzluk vardı. Öğrendikleri hiçbir şeyi sevmiyorlardı. “Yeter!” dedik “Tedirgin ve güvensiz olacaklarına yaramaz olsunlar.” O zamanlar tüm o yalnız kalamamaları, eve tuvalet yapmaları, havlamaları, ısırmaları, eşya parçalamaları, saldırganlıkları; yaramazlık sanıyorduk.

Tüm bu sürecin sonunda ben ise evden çıkamayan, yürüyüşlerde aşırı stresli, temizlik yapmaktan elleri parçalanmış, çokça ağlayan ve işleri yoluna koyamadığı için devamlı kendisine kızan; mutsuz bir kadına dönüşmüştüm. Bu ruh halim tüm bu eski sürecin sonu ve yeni sürecin başı oldu.

Yeni süreçte yukarıda anlattığım Ezgi’nin hayatına; her seferinde dönüp dolaşıp minnetle gülümsediğim bir tesadüf sonucu StarDogs dokundu. Hatta öyle bir aydınlanma oldu ki bu tanışma Eğitmenler Akademisi Ekibine katıldım. Dahil olmaktan ömür boyunca gurur duyacağım bu muhteşem ekiple ve canımız Mehveş Hoca’mızla tanıştığımızda her şey daha netti. Benim köpeklerim yaramaz değildi benim köpeklerim benimle iletişim kurmaya çalışıyordu. Nelerden rahatsız olduklarını, mutlu olduklarını, ne istediklerini ne istemediklerini çaresizce anlatmaya çalışıyorlardı bana. Ben ise onları hep insan dilimle dinliyordum. İnsan dilimle onları hep YANLIŞ anlıyordum. Şimdi onların dilini öğreniyorum, onlardan öğrenerek onlara öğretmeyi öğreniyorum. Dillerini konuşarak onlarla iyileşiyorum. Biliyorum ki doğru iletişim dili ve pozitif methodlarla aşılamayacak hiçbir engel yok.

Aslında her şeyin bize anlatmak istediği bir şey var kendi dilinde, yeşerip dökülen bir tavanın bize anlatmak istediği bir şey var mesela; üstümü boya, beni kapat demiyor burada bir sıkıntı var bir kontrol et diyor, kaynağını bul diyor. Durduk yere kuruyan yaprağın söylediği bir şey var, havlayan köpeğin olduğu gibi. Dilimden öte iletişim kurmayı öğreniyorum pek çok yolla, pozitif eğitmen bilinciyle tanıştığım güne sonsuz teşekkürler.

SİZ DE AKADEMİ'YE KATILIN
Bu yazıyı paylaşın