Hande Yapıcı


Mutluluğun önemli sırlarından biri yaptığınız işin sizi doğru yansıtıyor olması diye düşünüyorum. Tüm içtenliğinizle ve samimiyetinizle, yüzünüz gülerek çalışıyorsanız, başarı ve mutluluk yakanızı asla bırakmaz. Bir işi sevebilmek için, o işin kalbime de zihnime de hitap etmesi gerekenlerdenim. Orada olmamın tek sebebinin maddi kaygılar olduğu, iş dışında iki kelam edemeyeceğim insanlarla hapsolduğum dört duvar arasında, mesainin bitişi için dakikaları sayarken asla mutlu olamayacağımı biliyordum hep. Başka bir deyişle, para kazanmak için çalışmak değil de severek bir iş yapmak, sevdiğim için o işi iyi de yapıyor olmak ve bu işin dolayısıyla bana para da kazandırması fikri her zaman daha yakın geldi bana.
Tüm bu düşünceler eşliğinde karar vermeye çalışan ve mezun olduğunda ne yapacağını pek de bilemeyen kaygı dolu bir üniversite öğrencisiyken StarDogs ile tanıştım. O güne kadar pozitif köpek eğitimine dair çok da bilgi sahibi değildim. Fakat çocukluğumdan bu yana, eve peşime takılmış bir köpek sürüsü olmadan döndüğüm nadir zamanlar olurdu. Yeni doğum yapmış bir inşaat bekçisi dostumu ziyarete gitmek için okuldan kaçmışlığım ve disiplinlik olmuşluğum vardı. (: Ezelden beri kendime çok yakın bulduğum köpek denen şahane türle ilgili bir iş yapmak, köpeğe bırakın zarar vermeyi ona neredeyse hiç dokunmadan, onu hiç baskılamadan, düşünmeye sevk ederek bir şeyler öğretebilmek, bunu yaparken sadece insanların değil köpeklerin de yaşam kalitesini göz önünde bulunduruyor olmak… ‘Pozitif köpek eğitmeni olma fikri beni kalbimden de beynimden de yakaladı ve hemen Mehveş Hanım’ı aradım. İlk telefon görüşmemiz itibariyle Mehveş Ablamdı o artık. Antalya, İstanbul gel-gitleri başladı sonra. Hala bir öğrenci olduğum için maddi güçlükler, zaman sıkıntısı ve nice zorlukla derslere gidip geliyordum. Bir yandan da Antalya’da eğitmenlik yapan StarDogs mezunlarından Gökçen Ablamızın yanında staj niteliği taşıyan çalışmalar yapıyordum. Derste teorik ve pratik olarak gördüğümüz çalışmaları pekiştirebileceğim müthiş bir imkandı bu. StarDogs ailesinin bir parçası olmanın ne demek olduğunu işte o zaman anlamaya başladım. Evet bir aile gibiydik. Hırslardan, rekabetten doğan kavgalardan, iş hayatında sıklıkla karşılaşabileceğiniz daha nice saçmalıktan arındırılmış, yardımlaşılan, bilimsel ve çağdaş bir eğitim metodunu ilke edinmiş, bu ilkenin paydasında buluşmuş, işin etiğine önem veren insanlarla yürünen bir yol ve üstelik hayal de değil gerçekti.


Zorlu, meşakkatli ama aynı zamanda çok da keyifli bir süreç geçti ve dersler bitti. Artık sertifika sahibi profesyonel pozitif köpek eğitmeniydim. Memleketim olan Eskişehir’e döndüm ve orada neler yapabilirim diye düşünmeye başladım. Önce köpek eğitimleriyle başka işleri bir arada götürdüm. Bir kaç yıl bu böyle devam etti. Sonra henüz StarDogs öğrencisiyken staj yaptığım merkezde profesyonel eğitmen olarak çalışma şansı yakaladım ve tekrar Antalya’ya gittim. Bir yıl geçirdiğim Dog Academia’dan edindiğim tecrübeleri cebime koyup Eskişehir’in yolunu tuttum tekrar. Tek gayem Eskişehir’den eğitim için Ankara’ya Bursa’ya çiftliklere gönderilen köpeklerin, doğru metotla artık tanışmasıydı.
Fakat Eskişehir’e pozitif köpek eğitimine dair atılmış hiçbir temel olmadığı için işim biraz zordu. Önce şehre pozitif köpek eğitimini anlatmak, orada olduğumuzdan köpek ailelerini haberdar etmek gerekiyordu. Yol uzundu ve ek işler yapmadan, sadece bu işe odaklanabileceğim bir imkan yaratamıyordum bir türlü. Sonra araya yine bir şehir değişikliği, köpek eğitiminden tamamen uzak bambaşka bir işte çalıştığım 2 yıl girdi. Yapmış olduğum seçimleri sorgulayıp duruyor ve ‘mutsuzluktan ölünebilir’ isimli bir belgeselin baş kahramanı olduğumu düşünüyorken durdum ve radikal kararların zamanı olduğunu fark ettim. Mecburi ilişkilerle sıvanmış ne kadar dört duvar varsa yıkmaya başladım. Bunu yapabilmek için güç aldığım tek şey mesleğimdi. İşime bu kez iki elle değil dört elle sarıldım. Yaptığım ek işi bıraktım, tüm zamanımı ve enerjimi hayalime ayırdım. Part time değil full time inandım bu kez nihayet başaracağıma. Hani iyice batınca, ayağınız dibe vurur ve bunun size kattığı hızla suyun yüzüne daha hızlı çıkarsınız ya… Sanırım yaşadığım tam olarak buydu. Önce bir eğitim, iki eğitim derken bir İnternet sitesi, sosyal medya planlaması, veteriner hekimlerle görüşmeler, broşürler derken Eskişehir’de yaşayan köpek insanları yavaş yavaş tanıştı pozitif köpek eğitimiyle. Şimdilerde İzmir’de devam ediyorum mesleğime. Esin kaynağı sevgili köpeğim Pia olan ‘Pozitif İzler Akademisi’ adını çatı, pozitif eğitimi ilke edinip, günden güne yoğunlaşan fakat yoğunlaştıkça keyif veren bir tempoyla çalışan musmutlu bir insanım.


Öyle bir iş ki bu, köpeği için daha iyiyi isteyen, haliyle zaten bilinçli ve daha çok bilinçlenmek niyetinde olan insanlarla buluşturuyor ve tanıştırıyor sizi. Dünya’nın o kadar da kötü bir yer olmadığına inanmanızı sağlayan insanlarla çalışıyorsunuz yani. Bir iki ders sonra, ailelerin köpekleriyle iletişimleri düzelmeye başladıkça, size ve pozitif eğitime olan inançları arttıkça, dersler ders gibi değil, dört gözle beklenen sohbet ve paylaşım saati gibi geçiyor. Ve siz gülümseyen yüzler ve sallanan kuyruklarla o kapıda karşılanınca, kapıya gelene kadar yaşadığınız streslerden, yorgunluklardan eser kalmıyor. Bireysel deneyimim şudur ki, yeter ki gerçekten isteyin, inanın, bir yol çizin ve yürümeye başlayın.
Biraz cesur olmak gerek sadece ezber bozan alternatif yollarda yürüyebilmek için. Yol öyle keyifli bir hal alıyor ki ama sonra, yürümeye doyamıyorsunuz inanın. Mesai bitsin diye dakika saymak şöyle dursun, genellikle çalışırken zaman nasıl geçti anlayamadığımdan bir saat kurmam gerekiyor bana dersin bittiğini hatırlatması adına. Bana maaş verdiği için sahibim olduğunu düşünen bir patronum yok. Kendime ayırabildiğim vakit en iyimser şartlarda çalışan arkadaşlarımdan çok daha fazla. Maddi ve manevi tatmini bir arada yaşatan, anlatınca insanlara hayal gibi gelen bir işim var. Hayatına pozitif izler katabildiğim insanlar ve köpeklerle dolu bir yaşam, bunun pozitif geri dönüşleriyle dolu bir gelecek… Ben kendimi başka bir iş yaparken hayal dahi edemiyorum.


Ve Mehveş Abla… Tüm StarDogs mezunlarının hep arkasında, yanında. Bizi aile yapan da bu yüce gönül ve bu pozitif duruşun kendisi zaten. Tanıştığımız günden bu yana, inancı hep motivasyon kaynağımdır. Her zaman desteğini, omzumdaki elini hissederim. Bugün işlerin bu kadar iyi gidiyor olmasındaki emeği ve payı yadsınamayacak boyutlarda. Hayatımın sonuna kadar minnettarım sana ablacım, önce beni StarDogs’a katılmaya ikna eden samimiyetin sonrasında da hiç yanılmamış olduğumu her fırsatta görebildiğim için…